Markalar da insanlara benziyor. Onların da anneleri, babaları, koruyucuları, kollayıcıları var. Onlar da emek yoğun bir hazırlıktan sonra dünyaya geliyor. Ardından da büyüyüp yeşermeleri, filizlenip boy atmaları için çalışılıyor. Markaya gösterilen ilgi, karşılıksız kalmıyor. Böyle markalar daha çabuk büyüyor, derin kökler salıyor ve yerlerini kısa sürede sağlamlaştırıyor. Markalar da yaşam eğrileri boyunca birçok zor dönemeçten geçiyor. Onlar da üzülüyor, ağlıyor, gülüyor, eğleniyor. Kendilerini daha iyi anlatabilmek için uğraşıyor, didiniyorlar. Peşpeşe iletişim kampanyaları gerçekleştiriyorlar. Sonra gün geliyor, kiminin kardeşleri oluyor, kimisi yurtdışına gidiyor…
Markalar da birer canlı organizma; her canlı gibi onlar da “yaşıyor”.
Marka Fotoğrafları başlıklı bu kitapta Türkiye’deki 17 markanın belli bir zaman dilimi içinde yaşadıklarını fotoğraflayalım ve sizlerle paylaşalım istedik. Fotoğraflarda zamanı nasıl durdurabiliyorsak ve fotoğraflar nasıl kendi dönemlerinin birer tanığı ise, marka fotoğrafları da çekildikleri dönem itibariyle onların yaşadıkları gerçeklerin birer kanıtı.