BİR GÖREV…
Şehirde Kral’a hizmet etmekle görevlendirilen Faythe, kendisini ve arkadaşlarını güvende tutmak için ahlaki bir ikilemle karşı karşıya kalacaktı. Nik ise babasının acımasız yöntemlerine karşı bir sadakat sınavından geçiyordu. Araya kan ve sorumluluklar girdiğinde bile aşk her şeyin üstesinden gelebilir miydi?
BİR İTTİFAK…
Kralların toplanmasıyla Faythe, Faelerin gözü önünde saklanmak zorundaydı. Fakat müttefik krallıklardan birinin temsilcisi olan gizemli Fae generali, bir sürü şüpheyi de beraberinde getirecekti. Reylan’la yakın bir ilişki kurmak, Faythe’i umutsuzca aradığı cevaplara biraz daha yaklaştıracak olsa da birinin güvenini kazanmak zor, bu güveni sürdürmekse daha zordu. Pusuda bekleyen kötülük, herkesi güvende tutan ittifakı dağıtmakla tehdit ettiğindeyse Faythe kendini kalbinin etrafına ördüğü duvarları aşabilecek güçte bir tehlike ve arzunun pençesinde bulacaktı.
BİR SEÇİM…
Korkmaları gereken tek şey, hızla yaklaşan savaş değildi. Faythe, arkadaşının hayatını kurtarmak için yaptığı anlaşmayı unutmamıştı ve artık verdiği sözü tutmanın vakti gelmişti. Tapınak harabesini bulmak üzere kalenin derinliklerine doğru yol alırken karşısına çok daha dehşet verici gerçekler ve… savaştan çok daha uğursuz bir şey çıkacaktı. Geçmişi peşini bırakmıyor, öğrendiği her gerçekle bildiği ne varsa altüst oluyordu. Üstelik onu bekleyen umulmadık kaderden de habersizdi.