İnip yola koyulduklarında beklemedikleri bir şey oldu. Kar, ince ince yağarken birden yoğunlaştı. Lapa lapa yağmaya, görüşlerini engellemeye başladı. Önlerini göremez durumdaydılar.
“Kol kola girelim,” dedi Gizem.
Girdiler.
Bu güven vericiydi. Daha da önemlisi; Haydut’un önde yürümesi, bir izci gibi yol göstermesiydi.
“Aferin Haydut!”
Zor bir yolculuktu.
Gizem birden durdu.
“Ne oldu?”
Öteki, mavi gözlerini Yılmaz’a dikti.
“Biliyor musun?” dedi.
“Neyi?” diye sordu Yılmaz, şaşkınlıkla.
“En iyi, en gerçek arkadaşım sensin?”