Yirminci yüzyılı düşünmeye nereden başlayabiliriz?
Onu biçimlendiren düşünceler, olaylar, kişiler toplamına nasıl anlam verebiliriz? Onun başarılarını ve dehşetini zihnimizde nasıl açık seçik bir senteze ulaştırabiliriz. Verdun ve Hiroşima'nın, holokost ve İsrail'in, Hitler ve Stalin'in, Keynes ve Hayek'in, Sartre ve Aron'un, Reagan ve Gorbaçov'un dünyalarını nasıl anlayabiliriz? Daha önemlisi bunlardan nasıl bir ders çıkarabiliriz?
Yirminci Yüzyıl Üzerine Düşünceler'de tanınmış tarihçi Tony Judt bu soruların cevabını araştırıyor. Kitap Judt'un dejeneratif bir hastalığın pençesinde kıvrandığı son aylarında meslektaşı Timoty Snyder ile yaptığı bir dizi konuşmadan oluşuyor. Bu konuşmalar Yahudi bir göçmen ailenin çocuğu olarak doğduğu Londra'daki çocukluğundan New York'taki son aylarına kadar Judt'un hayatı etrafında yapılandırıldığı için bir anlamda onun hayat hikâyesini de içeriyor.