Mitolojinin dediği bu, ben yalancısıyım onun;
Önce:
Azınca insanlar ve kızınca buna ulu gök konağındakiler
Denizler, karalar birbirine girmiş. Suya
Karışmış ne varsa. Görünmez olmuş kıyılar, ormanlar.
Silip süpürmüş, yeller, kasırgalar, seller yeryüzünü
Bir koyu karanlıkta yükselmiş sulardan çığlıklar
Sıkınca elleriyle bulutları çatırdatarak bir Tanrı
Sonra:
Görmüş toprağı gök, göğü toprak
İsteyince en büyük Tanrı
Vurmuş denizlere güneş, diplerine
Isınmış karalar, yeşermiş ağaçlar
Seslenmiş rüzgâr çıkıp savrulan sakallarıyla
Tepeler yeniden yükselmiş, kıyılar ortaya
Çıkınca. Ormanlar dallanmış sıyrılıp çamurdan
Yıldızlar ışımış pırıl pırıl
Karada hayvanlar gökte kuşlar çıkmış ortaya
Tanıklık etmiş bütün bunlara eski çağlar.
Yumuşayıp da taşların
Dönüştüğüne insana çoğalarak
Yumuşayamayan bölümlerin ise kemik olduğuna.
Kazanınca yaşama yetisini toprak, çıkmış ortaya
Dirilik veren bütün özler yoğunlaşarak.
Su, sıcaklık ve toprak bütün oluşların nedeni.
Su, sıcaklık ve toprak
Nasıl ki azınca insanlar başlamışsa yıkımlar