Londra’nın dışındaki hurdalıkların sahibi olan Iremonger Ailesi, Hurda Köşkü adını verdikleri tuhaf evlerinde hep birlikte yaşıyorlardı.
Her üyesi garip alışkanlıklara sahip olan bu aileden Clod Iremonger’ın, onu diğerlerinden ayıran bir özelliği vardı: o, nesnelerin konuştuğunu duyabiliyordu. Bir kapı kolunun, bir kibrit kutusunun, hatta bir kovanın...
Ancak Lucy Pennant isminde bir kızın eve gelişiyle birlikte evdekilerin huzuru kaçacak, bütün düzen değişecek ve Clod çok önemli bir karar vermek zorunda kalacaktı.
Kirkus Reviews tarafından 2014 yılının en iyi gençlik kitabı seçilen, New York Times’ın “Kayda Değer Kitaplar” listesine giren Hurda Köşkü, 1800’lerin Londrası’yla fantastik kurguyu birleştiren eşsiz bir kitap.