Vahiy, Allah’ın insanla irtibat kurma vasıtasıdır. Bu vasıtanın ne olduğu üzerinde dinler ve inanç öğretileri arasında bir mutabakat yoktur. Bununla birlikte Tanrı’nın varlığını kabul eden öğretiler, vahyin dinin özünü oluşturduğu hususunda hemfikirdirler. Bu sebeple vahyin dinden kaldırılması durumunda din ile büyü, din ile mitoloji ve efsane birbirine karışır. Tanrı hakkında bir bilgi vasıtası olarak vahyin, Batı düşünce geleneğinde akademik bir ilgi konusu olmasının tarihi eski değildir. Bu gelenekte vahiy, ancak Aydınlanma dönemi sonrasında felsefi ilginin konusu olabilmiştir. Söz konusu dönemde Hıristiyanlığın temel tezleri şiddetle sorgulanmış ve bu sorgulama genellikle ateizmle sonuçlanmıştır. Bu da deist çevrelerde dinin temel kavramlarının daha açık bir şekilde izah edilme ihtiyacını ortaya çıkartmıştır. Açıklığa kavuşturulmaya çalışılan kavramlardan birisi de vahiy olmuştur.