Anlatının günceli - güncelin anlatısı
Dünyanın merkezi sanıyorsan kendini; her şey sana doğru düşüyormuş gibi olur. Elmalar ağaçtan, uçaklar gökyüzünden, bulutlar kilometrelerce yukardan, gemiler dalgalardan sana doğru düşermiş gibi olur. Hepsi de karnına saplanır. Dostane bir şekilde karşılamak, göğsünde yumuşatmak imkânsızdır bunu.
İlk kitabı İtlaf, “2013’ün öne çıkan 50 romanı”* arasına giren Ozan Can Özübal, ikinci kitabı Bataklık’ta yine alışılmadık ve gerilimli bir olay örgüsü ile karşınızda. Ünlü arkeolog bir babanın ölümünden sonra ailenin baba figürü olmak zorunda kalan Yakup… Yakup’un doğumuna giderken geçirdiği trafik kazasında felçli kalmış ve Yakup’un bakımını yaptığı anne… Yakup’un her şeyden sıyrılıp tek başına varolabilme özlemi… Çirkin yaratılışı, yazar olmak isteyip yazmayı becerememenin verdiği sıkıntılar ve arkadaşsız bir yaşamın getirdiği meczup haller… Ve karşı dairenin balkonunda gördüğü, bir stalker gibi izlediği yaşlı adam… Yaşlı adamın, Yakup’un doğumuyla başlayan talihsiz olayların çözülmesinde oynayacağı merkezî rol… İnsan, ailesiyle hesaplaşmadan kendi olmayı becerebilir mi? Çağcıl bir aile hesaplaşması ve kendini bulma hikâyesi. Ozan Can Özübal’ın gözlem gücü ve o kendine özgü renkli ve güncel üslubuyla…