Çoğumuz doğduğumuz, çocukluğumuzu ya da gençliğimizi geçirdiğimiz memleketimize özlem duyarız.
Bostancı Masalları’nda anlatılanlar da Özcan Davaz’ın memleketine ve onun 1950’li, 1960’lı yıllarına duyduğu özlemi yansıtıyor. Özcan Davaz 40 yıl sonra memleketi Bostancı’ya döndüğünde baş döndürücü bir değişimle karşılaşıyor. Ardından bu değişimi arkasına alıp, sanki zamanı durdurmuş gibi, çocukluğunun ve gençlik yıllarının Bostancı’sını anlatıyor.
Farklı bir anlatı tarzıyla yazılmış bu manzum eser, bir ama kitabı olduğu kadar, bir araştırma kitabı. Tarihi, binaları,insanları ve dört mevsimiyle, yaşanmış bir Bostancı Masalı.