Zaman içinde bazı düşünürler söylenecek olanların zaten söylenmiş olduğunu söylemişlerse de ''Söylenecek olan nasıl söylenir?'' sorusunun cevabının tüketildiğini düşünmüyorum. Benzer şekilde ''Yazılacak olan nasıl yazılabilir?'' sorusunun cevabı da tüketilmemiştir.
Elinizdeki çalışmada güzel Türkçemin imkanları içinde kelimeleri ritmik bir ahenk sergileyecek şekilde seçmeyi, dil oyunlarıyla örülen dünyada kelimeleri düşünülen anlamlarının dışında başka anlamlara sevk etmeyi denedim. Bunu yaparken en önemli motivasyonumun içtenlik olduğunu ifade etmeliyim.
Kitapta yer alan yazılar, okurunu daha çok öykü türünde inşa edilen dünyaya içtenlikle katılmaya gündelik hayatta sıkça kullanılan kelime ve kavramlara ters köşeden bakmaya çağırmaktadır.
Okuru için ufuk açıcı olması dileğiyle…