Hattatına küskün şeddeli dal gibi
İki büklüm kalmışken
Elif kıyamınca sorgulama yalnızlığımı
İnsan kırkından sonra götüreceği sırları ayıklar
bavula sığmayan astarı yırtık ceket mahzunluğunda
sobelenir hatıraları
bir ince yaranın gülce kelâmını bırakır avluda vehmini cümle kapısında selamını bırakır.