İhlas dindeki en büyük rükündür. O, amellerin ve dürüst olmanın temelidir.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim dünyadan ayrılırken ihlas üzerine, Allah (c.c.)’a ortak koşmamış, namazını kılan, zekâtını veren kişi olarak ayrılırsa Allah (c.c.) bu kişiyi kendi rızasını elde etmiş olarak dünyadan ayırır.” (İbn Mace)
İhlas, kalpte bir nur olup insanı salih bir niyete, temiz bir vicdana, amelleri Allah (c.c.) için yapmaya, yaptığı tüm hayırlı işleri onun rızasını kazanmak için yapmaya götürür. Her kim de ihlası kaybederse kalbi kararır, amelleri fesada uğrar, sevabı gider, yolunu şaşışır ve apaçık hüsrana uğrar.