Anna Ahmatova ünlü kitabına “Tespih” adını vermekle aslında yerinde bir isim kullanmıştır. Çünkü Ahmatova’nın dizelerinde duaya benzer yakarışlar vardır. Ahmatova’nın şiirleri onu kirli ve kötü güçlerden koruyan tespih ya da birer muskadır; (inandığı şey buydu) ama bu muska yine de onu aşk illetinden koruyamamıştır. Talihsiz ve doyumsuz aşkını bütün dünyaya şiirleriyle haykırır. Bu kitap Anna Ahmatova’nın yaratılıcılığının samimi bir günlüğüdür, ama bu ilginç bir samimiyettir; genellikle insan ruhunun en derinliklerinde olan her şey gerçek manada toplumla buluştuğu için bu kitap kişisel itirafın da ötesine geçmiştir. Şair kendi döngüsünü sübjektif olarak tamamlarken hedefe geri döner. Anna Ahmatova, “o zamanlar ziyaret ederken dünyayı, vaftizde bir isim verildi bana: Anna. Ne tatlı bir isimdi bu, insanların dudaklarına ve kulaklarına dokunurcasına.” dizeleriyle ismini sevdiğini gösterirken şiiriyle onu başkalarına da sevdirmiştir. Anna Ahmatova, aşkı zehir, hastalık ve illet olarak gören bir kadın imajı ortaya çıkarmıştır.