Özbekistan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Türkiye ile Özbekistan arasında çok yönlü ilişkiler kurulmuştur. Şüphesiz bu ilişkilerin en önemlisi kültürel ilişkilerdir. Kültürel ilişkiler her ne kadar hükûmetler tarafından kurulsa da akademisyenler ve aydın kişiler eliyle yürütülür. Bu ilişkiler, onların; ufkunun genişliği, bilgiyle desteklenen geleceği görme becerisi ve fedakârlığı ile gelişir.
Sözlük hazırlamak; bir dil veya bir dilin farklı bir yazı dilini bilmenin ötesinde, ele alınan coğrafyayı ve coğrafyanın tarihini iyi bilmeyi, coğrafyadaki sosyal ve siyasi gelişmeleri okuyup süzebilmeyi, sözlük bilimi ile ilgili gelişmeleri, özellikle de hazırlanacak sözlükle ilgili güncel yayınları okuma ve değerlendirmeyi gerektirir.
Özbek yazı dili, bugünkü Özbekistan Cumhuriyeti'nde kullanılan Türk yazı dilidir. Bu yazı dilinin kullanıldığı coğrafya, bütün Türk dünyasının önemli kültür merkezlerinin bulunduğu bir bölgedir. Dil, bir milletin bütün kültürel birikiminin toplamıdır. Milletin bütün değerleri, dil vasıtasıyla o yazı dilinin sözlüğüne yansımıştır. Bu manada sözlük, bir taraftan bu birikimi yansıtırken diğer taraftan dil ve dilin gelişimi hakkında da bilgi verir. Bu açıdan sözlük; tarihtir, bir hayat tarzının ifadesidir, toplumun aynasıdır.
Bu sözlüğün hazırlanması sözlük hazırlayanların yaklaşık yedi yıl gibi uzun zamanını almıştır. Diğer Türk yazı dilleriyle ilgili sözlükler hazırlanıp yayımlanmasına rağmen Özbek yazı dili ile ilgili bir genel sözlüğün olmaması, bu zahmeti ve yapılan fedakârlığı ifade etmek için yeterlidir. Sözlüğün bütün kullanıcılara faydalı olması dileğimizdir.