Laikliğin Gelişimi
Değişen öncelikle Cumhuriyet değil onun karşıtıdır, Cumhuriyet‘in kendini tanımlarken kullandığı karşıtıdır. 1970‘li yıllardı, ya da hemen sonrası; bizi uzaktan da olsa tanrının yörüngesinde tutan çekim gücünden pek farkında olmadan kurtulduk. Hiçbirimiz yurttaş olarak kendimizi öte dünyanın idaresinde düşünemiyorduk. İnsanların Sitesi insanların ürünüdür, öyle ki ülkemizdeki en sofu dindarın gözünde Tanrı düşüncesini bizi bağlayan düzene, bizi ayıran düzensizliğe bulaştırmak dine küfretmekle birdir. Tek sözcükle metafizik açıdan demokrat hale geldik. Tanrıya inanan ile inanmayan arasındaki ilişkileri tamamen değiştiren gizli başkalaşım burada yeralır. Ancak bu düzenleyici palylaşımın yanı sıra, kamusal mesele düşüncesi de tamamıyla aynı hareketin içine sürüklenmiştir. Metafizik bağımlılığa meydan okumak üzere kurulmuş bütün o sivil yapının temelleri dağılmaya başlamıştır. İşte bu yüzden, yalnızca dolaylı olarak kavrayabileceğimiz ve herhangi bir tarihe yerleştiremeyeceğimiz, derinlerde ve sessizce gelişen bu olay, Fransa tarihinde büyük bir kopmaya işaret eder. Sonuçları bizi iki yüzyıllık siyasal düşünce mirasından mahrum etmek üzeredir.