29 şubat gününüde kapsayan 366 günlük, günlere göre düzenlenmiş kronolojik bir kitabı elinizde tutuyorsunuz. Yeri geldiğinde kimi "aydınlarımız", "balık bellekli toplumuz"diyerektembelliklerinive korkaklıklarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Bilincin kitlelere dışarıdan verildiğini, insan bilgisinin doğuştan varolmadığını unutarak olayları halkımızın belleklerinde canlı tutmak da bu ülkenin aydınlarının, aydınlatma görevlerinden biri değilmidir?