Can Dündar'ın Önsözüyle
İşkencenin sistematik olduğunu, tezgâha yatırılmak için suçlu, şüpheli, hatta mimli olmak bile gerekmediğini, bazen bir polisin çocuğunun bile o çarktan geçirilebildiğini gördük. İşkencecinin sistem içinde nasıl kollandığını, nasıl onun güveniyle cüretinin arttığını anladık.
Bu çarkın dişlilerinin nasıl kırılabileceğini öğrenmiş olduk.
Nihayet yılmamanın, diz çökmemenin, direnmenin, kitleselleşmenin, dayanışmanın yenemeyeceği hiçbir güç olmadığını anladık.
Bu kitap, bir insanın bir insana neler yapabileceğinin, aynı zamanda en dibe vurduğunu sandığı anda bile yeniden ayağa kalkabileceğinin ve işkencecisinden hesap sorabileceğinin kanıtıdır. Kısacası bu kitap ‘Seni öldürmeyen seni güçlendirir’ iddiasının kanıtıdır.”
Can Dündar
“Manisalı Gençler” davasıyla tanınan, yakalanma, sorgulanma ve yargılanma süreçlerinde yaşadıklarıyla Türkiye’de insan hakları ihlallerinin bir örneğini sergileyen Hüseyin Korkut, romanlaştırarak kaleme aldığı anılarını okurla paylaşıyor. 1990’lı yıllarda demokratikleşme sancıları çeken ülkemizde devlet kurumlarının, devlet içi yapılanmaların insan haklarına yaklaşımlarının ve toplumsal önyargıların üzerine yaşanmışlıklarıyla gidiyor. İnsan hakları ihlallerine karşı mücadelenin, ideolojik saplantıların ötesinde, tüm toplumu kuşatan bir dayanışma duygusuyla yü-rütülebileceğini savunuyor.