Hint şairi Rabindranath Tagore, kendi şiirlerinden İngilizceye yaptığı çeviriler sayesinde 1910’lu yılların başında bir anda müthiş bir popülarite yakaladı. Bu çizgideki ilk şiir derlemesi Gitanjali, 1912 yılında İngiliz edebiyat çevrelerine bomba gibi düştü, W. B. Yeats ve Ezra Pound’un övgülerine mazhar oldu; şair bundan bir yıl sonra Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Bunu izleyen yıllarda, aralarında André Gide, Gabriela Mistral, Victoria Ocampo, Juan Ramón Jiménez, Anna Ahmatova, Octavio Paz, Pablo Neruda ve Boris Pasternak’ın olduğu önde gelen Avrupalı, Rus ve Latin Amerikalı edebiyatçılar Tagore’un şiirinden etkilendiler, onun yapıtlarını kendi dillerine kazandırdılar. Şairin Avrupa, Amerika ve Asya’daki gezileri, entelektüel dostlukları ve verdiği konferanslar da 1930’ların sonuna kadar uzanan dönemde onun dünya çapında tanınmasında ve okunup sevilmesinde etkili oldu.
1916’da yayımlanan Meyve Hasadı, dünyaca tanındığı yıllarda olgun bir şiir üslûbuna sahip olan Rabindranath Tagore’un ünlü yapıtı Gitanjali ile aynı çizgide bir şiir toplamı; Tagore’u eşsiz bir Hint-İngiliz edebiyatçısı yapan kitap silsilesinden önemli bir halka.