15 yıl önce.
Sakin bir yaz gününde, genç bir kız kendi evinde korkunç bir saldırıya uğrar. Aile işlenen suçu polise bildirmez ve kurban sonsuza dek susmaya mecbur kalır.
Günümüz.
Stockholm’de dondurucu bir kış günü. Aynı gün, şehrin farklı köşelerinde, kimliği bilinmeyen bir adam ve saygın bir papaz ile karısı ölü bulunur. Diğer yandan iş seyahati için Bangkok’ta bulunan genç bir kadının uçak biletleri anlaşılmaz bir biçimde, tanımadığı kimseler tarafından iptal edilir ve sonrasında genç kadın pasaportu da dâhil olmak üzere her türlü belgenin ortadan kaldırıldığını ve kimlik bilgilerinin değiştirildiğini keşfeder. Artık kim olduğunu kanıtlamasının ve içine sıkıştığı bu kapandan kurtulup eve dönmesinin bir yolu yoktur.
Polis teşkilatının kıdemli dedektiflerinden Alex ve ekibi, birbiriyle bağlantısız gibi görünen bu vakaları ve gelişmeleri incelerken yıllar boyunca saklanmış, insanın kanını donduran bir sırrın farkına varırlar. Dava ilerledikçe yok edici bir kasırganın üzerlerine yaklaştığını hissetseler de bu felaketten kurtulmak imkânsızdır.
“Güçlü tutkular ve görülmemiş bir zalimlik… Papatyalar Fısıldarken, en iddialı polisiye tutkunlarını bile şaşırtacak virajlarla dolu.”
Sunday Times
“Kristina Ohlsson, okuyucusunu nasıl sayfalara bağımlı hale getireceğini çok iyi biliyor.”
Barry Forshaw