‘Nüfus’ çok konuşulan ama az bilinen konulardandır ve demografi çok kez nüfusun sayısal betimlemesi (yüzdelerle, oranlarla konuşmak) zannedilmektedir. Nüfus olgusu formel boyutuyla tanındığında en az onun kadar önemli olan sosyal boyut ihmal edilmiş olmaktadır. Bu eksik kavrayıştır. Genel bir tespit olarak, nüfus olgusunun ve demografik süreçlerin nüfus sosyolojisi alanında betimlenmesine, açıklanmasına gereksinim var. İşte bu çalışma akademide önemli görülen bu eksikliği karşılayabilmek adına, başta sosyoloji öğrencileri ve diğer sosyal bilim öğrencileri için ders kitabı olarak hazırlandı. Ama eserin okuyucu kitlesi daha geniştir. Joel E Cohen, nüfus artışı ve olası sonuçlarını incelediği eserinde okuyucu hedef kitlesini şöyle tarif etmiştir: "Önemli insan meselelerine ilgi duyan, aşırı basitleştirmeyi reddeden ve sayıların yardımcı ve aydınlatıcı olabileceğinin farkında olan parlak ve meraklı bir okuyucu” (1995: 12). Evet, bu tarif edilen hedef okuyucu kitle bu çalışma için de geçerlidir.
Nüfus sosyolojisi gelişen bir bilim alanıdır. Zamanla başka çalışmalarla bu alan elbette gelişecektir. Bu eserde 10 bölüm halinde yer verdiğim konular demografinin ve sosyolojinin ortak konularıdır. Bu konular arasında özellikle ikisi; yöntem ve teori özel önemdedir ve başka çalışmalarla acilen geliştirilmelidir. Çünkü nüfus sosyolojisi yöntem ve teori alanındaki gelişmelerle sosyolojiden ve demografiden özerkliğini kazanabilecektir.
