Geçmişte (1980 öncesi) Ankara devrimci mücadelesini örgütleyen 4-5 kişiden biriydim. Devrimci hareket için yapmadığımız iş kalmamış. Bu uğurda işkenceler görmüş, hapisler yatmışız. Çıkmışız.
***
“Bir zamanlar, Ankara DEV-GENÇ başkanıydım.
***
Örgütlü devrimci mücadelede yer alanlar, bugünlerde 60 yaşını geçmiş insanlardır. Çok şey görmüş, çok şey yaşamışlardır. Sessizlerin sesi olmak içinde yazıyorum bazı şeyleri. Bazan görüyorum, işitiyorum. Bazıları konuşuyor. Taban sessiz. Taban öyle izliyor.
1974 öncesi yenilgiden geriye örgütlü yapıda yer almış çok az insan kalmıştı. 1980 Yenilgisinin sonrasında on binler kaldı. Hepsi korkmadı ya bu insanların?... Hepsi başka siyasi yollara sapmadı ya?... Nerede peki bu insanlar? Bu soruların yanıtını süreci ve sonrasını doğru anlatmakla bulabiliriz ancak. Bu yanıt, ölmüşü dirilmek için değil, gelecek kuşakların ders çıkarmasını kolaylaştıracak şeyler için gereklidir.
Yaşanılanları, yaşatılanları objektif olarak yazdığımı düşünüyorum. Yazarken kendimi tuttuğum, yutkunduğum düşündüğüm çok an oldu. Yazdıklarıma herkesin inanmasını beklemiyorum. Kimseyi de inandırma çabasında değilim. Sadece düşünülsün... Sorular doğru sorulsun.
Yazılanlar, devrimciler dünyasının iç hesaplaşmasıdır. Hiçbir güç ve kişilerle kıyaslanması kabul edilemez. Amiyane bir tabir olacak ama en kötü devrimci (Kötü devrimci yoktur. Yanlış yapan hatalar yapan devrimciler vardır gerçeğini unutmadan) emek sömüren, hırsızlık yolsuzluk yapan, iyi olan, güzel olan her şeye düşman insanlık düşmanlarından bin kat iyidir.