Yönetim biliminin önceki dönemlerinde organizasyon yapılanmaları ağırlıklı olarak merkezi, hiyerarşik ve mekanik iken günümüzde sosyal sistem olarak kabul edilmektedir. Bu yönüyle, kuruluşlarından faaliyetlerinin sonlandırılmasına -kapanışlarına- kadar geçen süreçte örgütler birer canlı organizma gibidirler. Onlar da tüm yaşayan organizmalar gibi doğar, büyür, olgunlaşır ve entropi sebebiyle varlıkları son bulur.
Kitabımızda, ekosistem kavramının başlangıcından iş ekosistemlerine kadar örgütlerin çevreleriyle olan ilişkileri ve karşılıklı etkileşimlerinden doğan yapılar incelenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, iş ekosistemleri kavramının akademik dünyada ne ölçüde ilgi çektiğine yönelik çeşitli sektörlerde yapılmış araştırmaların sonuçları konunun teorik temelleri üzerinden tartışılmıştır. Son olarak, kitabın hazırlanma sürecinde dünyanın karşı karşıya kaldığı COVİD-19 pandemi krizinde meydana gelen gelişmelerin öne çıkan sektörleri nasıl etkilediği gözler önüne serilerek kriz döneminde beliren yeni ekosistemlere örnekler verilmiştir.
Günümüzün sürekli değişim odaklı ve belirsizlik içerisindeki rekabet ortamı, girişimcileri ve yöneticileri çevik, esnek ve iş birlikçi olmaya itmektedir. İşletmelerin hayatta kalabilmek için değer zincirlerine tüm paydaşlarını dâhil etmeleri, değerin yakalanması yerine değerin yaratılmasını hedeflemeleri yeni ve geniş kapsamlı iş modellerinin ortaya çıkışına temel teşkil etmektedir.