İzleyeceğiniz çalışmalar birer belge olarak adlandırılabilseler bile, belgesel bir çalışma olarak algılanmamaları gerekir. Fotoğraf, fotoğrafçının çekim yaparken yaptığı seçkiyi dört çizginin içine hapseder. Başka bir deyişle fotoğraf, dört çizginin dışında akmaya devam eden hayatı izleyicisinden saklar. Bir anlamda yalan söyler. Belgesel ise, seçilen konuya ait ön araştırmayı, metin desteğini, uzun soluklu, titiz, noksansız bir çalışmayı ve o çalışmanın iki kapak arasına konulmasını gerektirir. Ben bir sokak fotoğrafçısı değilim. İzleyeceğiniz fotoğraflar, birer an fotoğrafı olarak algılansalar bile, onların ortak özelliği, bir selamlaşmanın, bir tanışmanın, küçük yudumlarla içilen bir çay sohbetinin sonunda, fotoğraf makinesinin unutulduğu bir süreç sonrasında çekilmiş, yapılmış olmalarıdır.
-Tuğrul Çakar-