Evde bir çekmecede duruyor, yitirdiklerimin kara çerçevelere hapsedilmiş yüzleri...
Her bir yüzün üzerinde, onları hüzünlü bir cenazede ceketimin yakasına rapteden topluiğne izleri...
Kimini ecel denilen meçhul nehre bırakmışım kendi ellerimle...
Kimini hain saldırılar almış benden; kalleşçe...
Kimi vakitli gitmiş, sırasız ölmüş kimi...
Oğlunu gömmüş babalar, finalini hazırlamış ressamlar, son yolculuğa şiirlerle uğurlanmış dostlar...
Tanıştıklarım da var içlerinde, hiç tanıyamadan kaybettiklerim de...
Meslektaşlarım, hocalarım, arkadaşlarım, akrabalarım...
Her birinin öyküsünde ayrı bir yaşam dersi bulduğum kahramanlarım...
Kendileri de yakalarında yüzlerle gidiyorlar.
Ve kalbimin kabrinde yan yana yatıyorlar.
Bu kitap, peşlerinden yazdığım yazılarda
buluşturuyor onları...
Hafızanın ihmalkârlığına karşı yazının
vefakârlığını ispatlıyor.