Tutkunun nasıl öngörülemez, nasıl dönüştürücü bir kuvvet olduğunu izliyoruz Stefan Zweig'ın usta kaleminden. Bir kumarbazın ve bir kadının tutkusu yirmi dört saatliğine karşılaşıyorlar. Çarpışmaya benzer bu karşılaşmanın sırrı yıllarca suskun bir yürekte yaşıyor, ta ki ertelenmiş bir yüzleşmeye, arındıran bir itirafa dek. Tek bir günün insan yaşamında kaplayabileceği yere; bazı günlerin tüm ömre, tüm günlere ve tüm zamanlara bedel olduğuna dair sarsıcı bir itiraf bu.