Şüphesiz toplumsal alanda binlerce yıllık köklü bilinç çarpıtmaları var.
Kendimizi bunun dışında veya üstünde görmemeliyiz. Bu çerçeveden baktığımızda; alışkanlıklarla yürüme söz konusu. Güçle sonuç alan siyaset doğru gibi gözüküyor. Anlayış şu: Kapitalist olmak istemeyebilirsin, ama etnisiteni, mezhebini, örgütünü ayakta tutmak için mevzileşmek, bunun içinde çatışmak gerekiyor ki bu iktidarcı zihniyet yapısı ayakta kalsın. Kısacası sınıflı felsefeye dayalı siyasallaşma ve iktidarlaşma anlayışı köklü bir bilinç çarpıtması olarak, zihnimizde ve siyasallaşma anlayışımızda varlığını koruyor. "Egemen iktidar bir siyasal bedendir" deniliyor ve hatta 'toplum bedene siyasal kafa iktidara benzetiliyor'...