Hepimiz birer komutan olacakmışız devrim gelince Akpınar’a. Malı mülkü olmayan yaşayacak. Varıp onun bunun tarlasına tokadına, dilediğin gibi ekip biçeceksin. Çıkan da ortak olacak tümden. Köye fabrikalar dikilince de bizim üç oğlana birden iş hazır. Allah’ın izniyle devrim olunca tek bi nokta karanlık ki bıkkınlık gelene taze avrat sözü geçmiyor hiç. Bu da beni küstürüyor. Kitaba bu da yazılsın da biz bu işe kafa yorarken varsın komutanlığı senin kardeşine versinler.
Yozgat’ın Akpınar köyü, zırnık vermez toprağı, üçü beşi istisna yoksul köylüsü, “acın yatıp gücün kalkıp” yuvarlanır giderler. Köyün marazlısı, büğdürü, sıracalısı Zabun Lütfü “derman Yozgat toprağında” deyip vurmuş yollara… Çekemeyenler varsın Zabun desinler.
Bunun sonu roman olur.
Turgut Ulucan ilk romanı Nergis’te yaptığı gibi yine küçük bir köyde yaşanan bir büyük hadiseyi anlatıyor.
Devrim Bize Güldü Geçti, Akpınar köylüsünün “darbe” ve “komünizm” ile imtihanının neşe yüklü buruk hikâyesi.