İlaca Dirençli Bakterilerin Tedavisi İçin Doğal Alternatifler
Stephen Buhner Journal of The American Medical Association’da bulamayacağınız korkutucu gerçeğe ulaştı (ve siz okuyucuları ile paylaşıyor): Mikroplarla olan savaşımızda silahlarımızı kaybediyoruz. Mikropların 20 dakika civarında yeni nesiller üretiyor olmalarına karşılık, insanların kendilerini yetiştirmelerinin 20 yıl kadar sürüyor olması, mikropların, onlara karşı geliştirdiğimiz kimyasal silahlarla aynı hızda direnç geliştiriyor olmaları yeterince büyük bir mükemmelliktir.
Vankomisin adlı ilaç tamamen bir kenara itildiğinde ki bir gün olacak, Stephen’ın burada ve benim başka bir yerde belirtmiş olduğumuz, sarımsak veya soğan gibi iki bin yıllık kutsal şifalı bitkilere geri döneceğiz. Bu bitkilerin her biri düzinelerce orta seviyede antibiyotik birleşenlerine sahiptirler (bazı kişiler yüksek bitki fitokemikalleri için “antibiyotik” kavramını kullanmaya itiraz ederler, ama ben onların böyle bir adlandırmayı küçük görmelerine katılmıyorum). Hızlı üreyen bir böcek veya bakteri türleri için tek bir birleşiği yıkmayı öğrenmek veya kendi metabolizması için kullanmayı bile öğrenmesi kolaydır, ama bitkilerde bulunan karmaşık birleşenlerin üstesinden gelmesi o kadar kolay değildir. Bilim adamları bu noktayı kavramaya başlamışlardır ve AIDS kokteyli ve kanser için çoklu kemoterapiler gibi çok daha karmaşık birleşikler hazırlamaktadırlar. Şifalı bitkicilerin belirli şifalı bitkiler ve bitki formülleri için öne sürdükleri sinerji iddialarını küçük gören bazı süper-bilim adamları, şimdi farmösetik formüllerinde üç veya dört birleşimin sinerjilerine müracaat etmektedirler.
200 veya 2000 değişik birleşimin (ve daha fazlası, bütün bitkilerde var olduğu gibi) nasıl sinerjik olarak iş göreceğini tahmin edebilmektense, iki birleşenin nasıl davranacağını gösterebilmek çok daha kolaydır. Bu yüzden bilim dünyası, bitkilerde doğal olarak evrimleşmiş olan birleşiklerin sinerjik uyumlarını göz önünde bulundurmak konusunda gönülsüz olacaklardır. Ama biz bunları görmezden gelemeyiz. Çünkü doğa bir bitkinin türleri arasında (antibakteriyel, beslenme önleyici, antifungal, antiviral ve böcek öldürücü özellikleri ile) yararlı, bitkisel-koruyucu birleşikleri kayırır ve zıtlıklara karşı tercih eder.
Bitkilerden antibiyotik birleşikleri ödünç aldığımızda, aralarında sadece bir tek en güçlü olanını değil, bütün hepsini ödünç alırız. Birleşiği tek başına aldığımızda sinerjiyi kaybederiz. Ama en önemlisi düşmanı, mikrobu, tek-kimyasallı ilacı yıkma yeteneğini kullanma konusunda serbest bırakmış oluruz. Tedavi edici bitkilerin içinde zaten var olan güçleri yoğnulaştıran, çoklu-kimyasal sinerji, alaca dirençli bakterilere karşı duruşumuzun en iyi umudu olabilir.