Finansal kiralama, herhangi bir kıymetin mülkünü satın almadan belli bir süre kullanım hakkı ve işletmeler açısından alternetif bir finansman imkânı sunar. Dünya’da modern anlamda 1870’li yılların sonlarından itibaren başvurulan yöntem olan finansal kiralama işlemleri, Ekonomik Buhran ve İkinci Dünya Savaşı’nın da etkisiyle farklı bir boyut kazanmıştır. 1952 yılında ABD’de ilk finansal kiralama şirketi kurulmuş ve sonrasında söz konusu işlemler hız kazanmıştır. 1960’lı yıllarda Dünya’nın farklı coğrafyalarına yayılan işlemler, 1970’li yıllardan itibaren gelişen ülkelerde de başvurulun yöntemler arasında yerini almıştır. 1990’ların ortalarına gelindiğinde 80’den fazla ülkede görülen finansal kiralama işlemleri günümüzde neredeyse tüm dünyada uygulama alanı bulmuştur. Son yıllarda herhangi bir kıymeti edinmenin maliyeti göz önünde bulundurulduğunda, finansal kiralamanın birçok yönden fonksiyonel bir araç olduğu görülmektedir. Bu kitapta finansal kiralama ile ilgi kavramsal açıklamalar çok boyutlu ele alınmaktadır. Bununla birlikte kitabın odaklandığı husus; Türk Vergi Hukukunda finansal kiralama işlemlerinin nasıl cereyan ettiğini değerlendirmektir. Finansal kiralama işlemleri kurumlar ve katma değer vergisi yönünden bir takım avantajlar sağladığı için bu avantajlar özellikle incelenmiştir. Küresel ekonomik sistemdeki dalgalanmalar göz önünde bulundurulduğunda finansal kiralama işlemlerinin gelecekte de işletmeler açısından başvurulan bir yöntem olacağı düşünülebilir.