“Bu eser, birçok açıdan yeni bir anlayışı temsil ediyor. Zira şimdiye kadar İslâmî kültür, hep Antik medeniyetle bizim ortaçağımız arasında zorunlu bir geçiş dönemi olarak sunuldu. Hatta tarihî misyonunun başarısı bile Greklerin eserleri ve teknikleri üzerinde yükselmesine bağlandı. Bu ise bir bakıma büyük bir medeniyeti Batı tarihinin hizmetinde bir unsura dönüştürmektedir.
Nasrʼın başarısı, İslâm düşüncesi ve kültürünün çok daha geniş bir yapıya sahip olduğunu ve Grek mirasının kullanımının gerçekte bağımsız bir düşüncenin gelişiminde sadece bir safhayı teşkil ettiğini ikna edici bir biçimde ortaya koymasıdır.”
Giorgio de Santillana