Atatürk'ün Okunmasını İstediği Tarih Kitabı
Atatürk’ün dünya tarihini bir bütün olarak değerlendirme, uluslararası işbirliği, bölgesel antlaşmalar ve bir Dünya Federasyonu oluşturma konularında etkilendiği çağdaş yazarlardan biri de H.G. Wells (1866-1946)’tir.
Wells bu kitabın bir bölümünde ‘tarihin ancak disiplinlerarası bir çalışma ile yazılabileceğinden’ bahsediyordu. Kitaptaki bu cümle Mustafa Kemal tarafından işaretlenmiş, yanına da tarihçiliğin artık jeolojistlerin, paleontolojistlerin, ambriyolojistlerin, her kesimden doğa bilimcilerinin, ruh bilimcilerinin etnolojistlerin, arkeolojistlerin, filolojistlerin ve tarih uzmanlarının ortak çalışmalarıyla şekilleneceği” notu düşülmüştü…Esquisse de l’Histoire Universelle‘i okuyan Mustafa Kemal hem bu yeni tarih anlayışının açtığı engin ufuklardan etkilenmiş hem de Türk milletinin tarihini dünya ve insanlık tarihi içerisine onun bir parçası olarak yerleştirebilme fırsatı yakaladığı için heyecan duymuştur. Derhal Ankara’daki Fransızca bilen aydın ve eğitimli kişileri yanına toplamış; kitabı fasiküller halinde bölerek Türkçeye çevirmelerini istemiştir. Sonrasında ise Maarif Vekaleti tarafından Devlet Matbaası’nda Cihan Tarihinin Umumi Hatları adı ile beş cilt olarak bastırılmıştır.
1931'de hazırlanan tarih müfredatının, dünyanın oluşum ve gelişimini anlatan bölümleri, organizasyon ve içerik olarak H. G. Wells'in The Outline of History kitabının kaynak gösterilmeden yapılan derlemesi niteliğindedir.
Nutuk'ta ise tek bir yabancı eserden bahsedilir: Outline of History.Söz konusu bölüm şöyledir: ’’Efendiler, İngiliz tarihçilerinden Wells, iki yıl önce yayınlanan bir tarih kitabı yazmıştır. Eserinin son sayfaları 'dünya tarihinin gelecekteki safhası' başlığı altında bazı düşünce ve görüşleri içine almaktadır. Bu görüşlerin yönelmiş olduğu hedef, 'un gouvernement fédéral mondial' yani 'birleşik bir dünya devleti'dir. Wells, 'bütün hakimiyetler tek bir hâkimiyet içinde eritilmezse, milliyetlerin üstünde bir kuvvet meydana çıkmazsa, dünya mahvolacaktır' der ve 'gerçek devlet, çağdaş hayat şartlarının bir zorunluluk haline getirdiği birleşik dünya devletinden başka bir şey olamaz, hiç şüphe yoktur ki, insanlar kendi icatları altında ezilmek istemezlerse er geç birleşmeye mecbur olacaklardır'.