Antikçağ’ın lamba isi kokan odalarında, balmumundan tabletlere kazınan yazılardan çıkarılan bu bilgece deyişlerin her biri, doğanın, insanın, yaşamın ve kültürün en yalın ve en etkin anlatımlarıdır. Bu deyişler sayesinde, herkesin bildiği doğrular, bilgec düşünen, zeki, nüktedan ve her şeyden önce yaşam ustası olan edebiyatçıların dilinde yoğrularak kolay ve çarpıcı bir yöntemle aktarılır. Yunan-Latin yazın dünyasının söz sanatlarında önemli bir yer edinen ve genel olarak sententiae olarak bilinen bu aktarımlar, okuyucunun ya da dinleyicinin ruh halini değiştirecek kadar güçlü, ikna yeteneği yüksek ifade biçimleridir ve edebiyatın her türünde, gerek düzyazı, gerekse şiir alanında, ya da Antikçağ'ın toplumsal ve siyasal yaşamında önemli rol oynayan ikna edici konuşmalarda, metnin içeriğine renk ve zenginlik katan, üstü kapalı söylemeler (imalar), vurgulamalar biçimine girerek, yazının ya da konuşmanın kalıcılığını, başka deyişle yazgısını belirleyecek kadar başat rol oynamıştır. Latin edebiyatının ıtır kokulu bahçelerinden, gümüş rengi akan nehirlerden, geniş gölgeli kayın ağaçlarından süzülüp gelen bu sözlerin büyüsüne kapılıp çıktığımız bir dağ yamacından, tüm okuyuculara şöyle seslenelim: Lectori salutem!