Hukukun çözümünde zorlandığı konulardan biri de Yalan Tanıklık olgusudur. Öyle ki vurgulanan bu gerçekliğin insanların yaradılışlarından kaynaklanmakta oluşu onunla mücadeleyi bazen imkansız bile kılabilir. İşte bu nedenlerledir ki çalışmamızda söz konusu sorunların olası çözüm yollarının incelenerek değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Yalan Tanıklık nedir? Nasıl önlenebilir? Gerçeğin ortaya çıkarılmasında en önemli engellerden biri olan bu olgunun tespiti için ne gibi önlemler alınabilir? şeklindeki soruların cevaplandırılmasına çalışılmıştır. Doğaldır ki bütün bu hususlarda kesin bir çözümün bulunduğunun söylenmesi mümkün olamaz. Ancak yine de bu konuda ortaya konulabilecek her türlü meşru uygulamanın yararlı olabileceği de yadsınabilecek gibi değildir. Sonuç olarak; sunulan çalışmamızın ilerde erişebilinir daha kesin ve eksiksiz bilimsel çözümlere katkılar sağlayabileceğini umut ettiğimizi söyleyebileceğimizi sanıyoruz.