Eşitlikçi bir dünya, savaşsız bir gelecek için yola çıkmışlardı. Ancak bu zorlu yolda özellikle 1960 ve 1970 kuşağı kıyımlardan geçti. Ömürlerini darağaçlarında, yıllarını demir parmaklıklar ardında, sürgünlerde bıraktı. İhanetler gördü. Yenilgileri, ölümleri, yiten yılları “tarihin sonu” ilan edildi. Zor bir yol ayrımında yitip gidenlerin yanı sıra, ütopyalarından, daha güzel bir dünyaya dair hayallerinden vazgeçmeyenler de oldu. Tarihin zoru yaşattığı bu döneme tanıklık etmiş, yaşamış ve ütop-yalarından vazgeçmemiş Deniz Kavukçuoğlu’nun, sosyalizm, Marksizm, ulusal sol ve döneklik üzerine yazılarını bulacaksınız bu kitapta.
“Bu acılı dünyada tek başımıza kalsak da ütopyalarımızdan, daha güzel bir dünyaya dair hayallerimizden vazgeçmeyelim” diyor Kavukçuoğlu. Dönekliğin bile kimliksizleştiği günü-müzde, siyasi keşmekeşin, bulanıklığın içinde bize gerekli olan gerçektir. Gerçeği arayan, toplumun sorunlarına duyarlı bir kalemden çıkmış yazıları, bir öykü tadında okurken aynı zamanda yakın tarihte geçen olaylarla ilgili belleğinizi de tazeleyeceksiniz.
Unutmayalım ki, tarih her sabah yeniden yazılır. Sonu yoktur tarihin, insanlık yaşadıkça da gelmeyecektir.