“Bir kalp nasıl severse değil, bir ruh nasıl severse sevdim seni.”
Bu sözleri söylediğinde Karan’lığa mahkum bir kalpti Derin.
Çektiği acılarla yoğrulmuş kalbi, babasının eziyetleriyle şekillenmişken aşk onu yeniden tanımlıyordu. Derin, geçmişiyle güçlenmiş bir genç kadın olmasına rağmen, Karan’da bulduğu huzuru babasından ve tüm tehlikelerden koruyabilecek cesarete sahip olmanın sınavını verecekti.
Derin'de sevda arayan bir yürekti Karan. Yaşamının ummadığı bir yerinde bulduğu Derin, kalbinin merkezine otururken; o, bu aşkın beraberinde gelenlere ne kadar göğüs gerebilecekti ki? Karan bir yanda yüreği, bir yanda kendi hesaplaşmaları arasında kaldığında, aşkın tehlike ile boy ölçüşmesinde kim galip gelecekti? Küçüğünün yağmur çökmüş gözlerinde bulduğu huzurun varlığı, onların sevdalarının büyüklüğüne bağlıydı ve onların yürekleri birer yangın yeriydi.
Derin ve Karan sevdalarına gönüllü yenik düşerken, aşkın hayatla savaşında sadece tek bir kazanan olacaktı: Gerçek aşk.