On dokuzuncu yüzyıl sonundan itibaren Sultan II. Abdülhamid, aşiret yapısının hâkim olduğu bölgelerde aşiret reisleri ile saray arasında sağlam bir ilişki kurmak istiyordu. 1892’de İstanbul’da açılan Aşiret Mektebi, imparatorluk dahilindeki Arap aşiretlerine mensup çocuklara, sarayın himayesi altında eğitim imkânı vermek, saltanata ve devlete bağlılıklarını artırmak ve bölgelerine döndüklerinde sadakatle hizmet etmelerini sağlamak amacını taşıyordu. Daha sonra okula Kürt, Arnavut ve Türkmen aşiretlerinden de öğrenci kabul edildi.
Mehmet Ali Neyzi’nin bu çalışması, Aşiret Mektebi’nin kuruluş süreci, Diyarbakır’dan Bağdat’a, Trablusgarp’tan Yanya’ya pek çok vilayet ve sancaktan gelen çocukların Türkçe, Fransızca, tarih, coğrafya, matematik ve ilahiyat gibi alanlarda eğitimi ve okul hayatları ile mezuniyetlerinden sonraki yaşam hikâyelerine odaklanıyor. Tanıklıklar, belgeler ve fotoğraflarla Aşiret Mektebi, Tanzimat sonrası Osmanlı eğitim tarihinin pek az bilinen bir dönemine ışık tutuyor.