Bu kitap, herhangi bir mezhebin, tarih boyunca oluşmuş görüşlerini nihai hüküm gibi algılayıp onların değişmezliğini kabul etmenin son derece hatalı bir tutum olduğunu göstermektedir. Hanefi mezhebinin ilk imamları Ebû Hanîfe ve ashabı, namazların cemi ile ilgili hadisleri, kendilerince haklı gördükleri çeşitli gerekçe ve tevillerle uygulama mevkiine koymamışlar; cemi, sadece, Arafat ve Muzdelifeye hasretmişlerdir.
Ne yazık ki daha sonra gelen bütün Hanefi uleması, bu görüşü sadece tekrarlamakla yetinmiş, ilk imamların gerekçe ve tevillerini sorgulama cihetine gidememişlerdir. İmam-ı Azam Ebû Hanîfenin fıkıh anlayışına bağlılık; onun görüşlerini tekrarlamakla değil, bilakis onun metodunu, yöntemini, hepsinden önemlisi Allah ve Rasulü dışında herkesin görüşlerinin sorgulanabileceğini açıkça ilan eden, onun eleştirel zihniyetini ve düşünce dinamizmini benimsemekle olabilir. Bu kitap bizleri, zihniyet değişikliğine davet ederek dinamik ve eleştirel bir hadis-fıkıh anlayışına çağırmaktadır.