"Dil bir hiçtir. Tek yönlü iletişimdir.(.....) İkincildir."
"Dil; kutsal mucize; kan damlatan göz; gözünü kan bürümüş büyücülerin tılsımı, gizemli tarihi ; tarikatlaşış."
"O artık bir masaydı ve anlamını taşıması gerekiyordu. "
"Ara nesnenin, nesnesel uyağını her an kaybedebileceği titrekliği; bireysel titreklik ve bu titrekliklerle oluşmuş bütüns el dalgalanmanın bütün içinde oluşturduğu etki. "
"Bakanın bakma durumuna bakışı ; ömür. "
"An ardılı toplamı, dizisel bir zaman kopumu. Zamanın kopuşu; an ardılı dizilerinden bir kısımın yok oluşu."
"Bütünden bakılan üsre ; titreme. Parçadan bakılan süre; dalga. "
"İnsan; ara nesne. Denizdeki dalga durumunun, molekül durumuyla arasındaki nesne."
İçte akan bir nehrin anlatısı, dışa bakan bir zihnin düş(üş)sü düşünüsü : Çağıltıdan çıldırıya.....
Bir kendini deneme, hayatı derneyimleme: Yaşamaya, düşünmeye, dile ve dili düşünmeye bir atılış, yerinde duramayış, bedensel ve dahi zihinsel kıpırdanışlardan yorgun düşerek bezgin halde durakalış. Birbirine ilişmiş, iliştirilmiş, birikmiş, biriktirilmiş, biriktirmek zorunda kalınmış metinler; 'zaman' la kurulan ilişki ve metnin zamanı, zamanın metni kurması.
Dile mahkum, zamanı müdrik varlık'ın inleşiyi : Çıldırı
Bir değil: Roman.
Bundan sonrası başka bir deneme: Okurunki.