The London Serisi - 2
Centilmence Tavırlar, Yakıcı Arzular…
New York’un hızlı temposu ve gürültüsü sadece yüzeyde kalmaz, insanın içine de işler. Landon Gibson her zaman iyi bir insan olmuştur, sevdikleri için her şeyi yapabilen biridir. İyiliğinden ödün vermek gibi bir amacı olmasa da artık kendisini de düşünmeye, ne istediğine karar vermeye ve kararlarından utanmamaya başlamalıdır.
Özellikle de ona bir gün kötü davranıp ertesi gün ihtiyacı olduğunu söyleyen eski kız arkadaşı konusunda bir şeyler yapmalıdır. Belki de daha çok üstüne düşmesi gereken kişi, en az iki ismi olan ve bazen onsuz yapamazmış gibi görünüp bazen uzaklara kaçan esrarengiz Nora’dır.
Bu ilişkilerin özünde bir sır varsa Landon bunun harika bir yaşama ulaşmanın sırrı olduğunu bilmektedir. Tek istediği, hayatında biri olmasıdır. New York’ta flörtleşmenin savaştan farkı yokken Landon bu yeni dünyaya ayak uydurabilecek midir?
“Todd, neslinin en büyük edebi fenomeni.”
- Cosmopolitan
Bir Aşk Üçgeninde Mutlu Son Mümkün Müdür?
Onunla birlikteyken, dilediğim kişi olabilirdim. Zihnimin şüphe tarlalarında güçlükle ilerlemek zorunda değildim; söylediğim ya da yaptığım her şeyi sorgulamak zorunda da değildim. Tüm bunları bir kenara bırakabilirdim.
Onunla birlikteyken, daha önce hissetmediğim sakin bir sessizlik yaşıyordum.