Dünya tarihinin hemen hemen tüm dönemlerinde, medeniyet safhalarında, gelişmelerde ve tarih yazımında yer almış; en önemli ve kadim medeniyetlerden, kültürlerden birisi olan Çin Medeniyeti’nin varisi olarak günümüzde global güç konumuna yükselen Çin Halk Cumhuriyeti gibi önemli bir devlet ile Asya’da adeta “kıta devleti” konumunda bulunan ve dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkelerinden birisi olan; yeryüzünün en büyük demokrasisi kabul edilen, bin yıllık bir medeniyetin kalıntıları üzerinden yeniden medeniyet kurmayı başarabilen; politik, ekonomik, kültürel ve sosyal dokusuyla Asya Kıtası’nın ve Dünya’nın sayılı “büyük güçlerinden” birisi olan Hindistan Cumhuriyeti’nin ekonomik ve siyasal karşılıklı bağımlılık ekseninde oluşturdukları ilişkileri bu çalışmada ele alınmaya çalışılmıştır.
Asya, kıta olarak günümüzde sürekli yükselen, ekonomik, siyasal, sosyal vb. pek çok alanda dünyanın önde gelen bir kıtasıdır. Asya Kıtası bir bütün olarak jeo-politik ve jeo-stratejik bir öneme haizdir. Geniş topraklarının yanında Pasifik Okyanusuna; İpek ve Baharat Yollarına, Transatlantik gibi önemli enerji, mal, sermaye, insan geçiş yollarını da barındırmaktadır. Dünyanın en gelişen ekonomilerinden bazılarını, en zengin ve fakir nüfuslarını; en güçlü devletlerden bazılarını ve dünya nüfusunun yarısından fazlasını bünyesinde taşıdığından dolayı önemi her geçen gün artan bir durumda bulunmaktadır.