A. Ragıp Akyavaş, ilk tahsilini Şam’da Saint-Vincent-de Paul Fransız mektebinde yapmış, bilâhare İstanbul’da Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’ne devam etmiş, pederinin asker olması dolayısıyla tekrar Şam’a dönüp Şam Askerî İdadîsi’ne girmiştir. Daha sonra İstanbul’a gelerek Pangaltı Harbiyesi’nden mezun olmuş ve 1912 senesinde mülâzım rütbesiyle ordu saflarına katılmıştır. Balkan, Süveyş Kanalı, Çanakkale ve Romanya cephelerinde beş defa vurularak, kan dökerek düşmanla göğüs göğüse çarpışmıştır.
A. Ragıp Akyavaş Osmanlı Devleti’nin son beş Sadrâzamı Müşir İzzet Paşa, Tevfik Paşa, Ferid Paşa, Salih Paşa, Ali Rıza Paşaların yâver olarak maiyetlerinde bulunmuş, Sadârette vazife gördüğü sırada İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş ve hâkimlik mesleğinde yirmi sene hizmet etmiştir. Ayrıca Kara Harp Okulu’nda ceza hukuku ve harp tarihi hocalığı yapmış ve bu arada basına intisap etmiştir.
İman, ahlâk, dil-düşünce, kültür, edebiyat, sanat, ilim ve tarih cemiyetin yükselme kaynağıdır ve gelecek evvelâ bunlarla inşâ edilir. Devleti idare edenlerin, hocaların, hakikî aydınların, velhâsıl gençliğin mukadderatını ellerinde tutan herkesin bunlar olmadan başlayacak mânevî bir çöküntünün ne kadar büyük ve millî şahsiyet kaybının ne kadar tehlikeli olacağını hiç hatırdan çıkarmadan tedbirler almaları, cemiyete bu şuuru kazandırmaları gerekir.
Hepimizi yetiştiren bu Devlet’e, bu aziz millete, geçmişimize ve geleceğimize karşı ödememiz gereken borçlarımız var. Bilenlerin bilmeyenlere bildiklerini, hayatta edindikleri tecrübeleri öğretmeleri bir borç ödemedir. Hele yüksek seviyeli sohbetler insanın mânevî dünyasına süratle tesir etmesi bakımından okunacak birkaç ciddî kitap kadar faydalı olabilir.