"Unuttum demeler baştan sonra hikâye... Kim, neyi unutabilmiş ki? O'ndan ayrıldıktan sonra istersen onlarca kişi ile sevgili ol, hatta aradan yıllar geçsin ve evlenip çoluk çocuğa karış... Başkasının elini tuttuğunu gördüğünde, şuranda bir şey düğümlenecek... Söylenen bütün sözler unutulur, bütün mektuplar yakılır; ama hissedilen hiçbir şey unutulmaz. Giden, eli boş gitmez; alır gider... Bir şeyler bırakmaz mı dersin? Bırakır... Hiçbir şey bırakmadı, desen de mutlaka bir şarkı bırakmıştır ve ne yaparsan yap, o şarkıya rastlayacaksın."
Servet Saygınoğlu, Güz Sonrası'nda gündelik hayatın,sıradan insan üzerindeki etkilerini anlatıyor. Özgürce ve tutkuyla... Hiçbir şey unutulmuyor. Servet Saygınoğlu da unutulmayan her şeyi kalemiyle ölümsüzleştiriyor.
Güz Sonrası, hiç kimsenin iyileri sevmediği ve kalıcı görünmediği bir dünyada, aydınlığa ve daha güzel günlere dair bir ses..