Geçmişin acılı hatıralarını unutmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyetin ilan edilmesinden sadece üç yıl sonra kendini dünyaya tanıtmak ve dış ticaretini geliştirmek için çalışmalar başlatmıştır. Bu çalışmalar içerisinde yeni kurulan cumhuriyetin dışa açılmak için gerçekleştirdiği ilk önemli girişim ise diğerlerinden çok farklı olan ve zihinlerde yer etmesi gerekirken unutulan Yüzer/Seyyar Sergi projesidir. 1926 yılında sadece ve sadece ülke elindeki öz kaynaklar kullanılarak 120 metre uzunluğunda ve 14 metre genişliğinde olan Karadeniz Vapuru bir Seyyar Sergiye dönüştürülmüştür.
Bu Seyyar Sergi, Türkiye’nin hem modernleşen yüzünü hem de ticari potansiyeli göstermek için 86 gün 22 saat sürecek olan bir Avrupa yolculuğuna çıkmıştır. Türkiye’nin yürüyen bir parçası olan Yüzer Sergi sırasıyla Cezayir, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya, İsveç, Finlandiya, Sovyetler Birliği, Polonya, Danimarka, Belçika ve İtalya’nın dâhil olduğu 13 ülkeye ve 16 farklı liman kentine gitmiştir. Her limanda 2-3 gün konaklayan Yüzer Sergi, uğramış olduğu yerlerde adeta Türkiye’yi tanıtan gezici bir müze gibi ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. “Eski düşmanları ve yabancıları dosta, dostları müşteriye dönüştürmek” amacıyla hareket eden Türk Yüzer Sergisi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi, diplomasi tarihi ve Dünya tarihi açısından müstesna bir örnektir.