'-Özetlemek için, şimdi Hıristiyanlığın gerçek tarihini anlatacağım. -Hıristiyanlık kelimesi zaten bir yanlış anlamadır.- gerçekte tek bir Hıristiyan vardır ve o da çarmıhta ölendir. 'Evangel' çarmıhta ölmüştür. Bundan sonra 'Evangel' olarak adlandırılan, gerçekte yaşamış olanın tam aksidir. 'kötü haberler', bir disevangeldir. Bu hıristiyanlık işaretini, İsa tarafından kurtarılmak gibi bir 'inançta' görmek, bunu Hıristiyanlığın ayırt edici özelliği olarak kabullenmek, garipliğe kadar uzanan bir yanlışlıktır: yalnızca çarmıhta ölenin yaşam biçimi hıristiyan pratiğidir... Bugün bile, öyle bir yaşam olanaklıdır, hatta bazı insanlar için gereklidir.'
Hıristiyanlığın yaklaşımına saldıran ve gerçekleri çarpıttığı için bunun, insanlığı yozlaşmaya götürdüğünü belirten Nietzsche, İsa'yı yozlaşmamış gerçek Hıristiyan olarka gördüğünü, Deccal içersinde ve ilginç bir biçimde yukarıdaki cümlelerle ifade ediyor.
Yani İsa'yı kurumsallaşmış Hıristiyanlıktan ayrı tutuyor.