Özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren gerek turizm hareketlerinin kitleselleşmesi, gerekse sanayileşmeye paralel olarak artış gösteren “ev dışında yemek yeme olgusu”, aynı zamanda yiyecek içecek hizmetlerinin önemini de arttırmıştır. Giderek zorlaşan rekabet koşulları altında yiyecek-içecek sektöründe çalışan işletmeler, gelişen tüketici bilinciyle birlikte kalite odaklı hizmet anlayışını benimsemek durumunda kalmışlardır. Doğrudan insan sağlığını ilgilendiren ve temel ihtiyaçların başında gelen beslenme konusundaki hizmet kalitesi ise, çağdaş insan için konunun önemini ayrıca ortaya çıkarmıştır.