“Övünmek gibi olmasın ama iyi kompozisyon yazarım. Hani bu yeteneğim de olmasa kendimi gösterecek başka tarafım olmayacak ya, neyse!” diyor bizim sevgili Mecit, maceralarının devamında…
Ama bir ilköğretim öğrencisi olan Mecit, sadece kompozisyon yazmakla kalmıyor bu maceralarında; bütün görkemiyle(!) İsfahan gezisini de anlatıyor matematik için çektiği çileleri de…
Hayatında ilk kez balık yiyor, müdür muavininin gözdesi(!) oluyor, kampta “türlü” çeşitli olaylar yaşıyor ve sonunda spor alanında madalya bile alıyor!…
Houshang Moradi Kermani, “Mecit’in Maceraları 2” kitabındaki öyküleriyle, yine hem kendi çocukluğuna dönüyor hem de İranlı çocukların okul çağlarında yaşadıklarını eğlenceli bir dille aktarıyor.