“Hepimiz hilkat garibeleriyiz, öyle ya da böyle.”
Ünlü bir dilbilimci olan Gustavo, nişanlısını öldürdüğü için psikiyatri kliniğinde yatan eski dostu Daniel’in gerçeği itiraf etmek üzere kendisini umulmadık bir anda aramasıyla geçmişin izini sürmeye başlar. Tozlu kütüphaneler, egzotik genelevlere dair gençlik anıları, Daniel’in deliliğin sınırlarında gezinen hastalıklı küçük kız kardeşi ve kitap koleksiyonculuğu… Gustavo, polis raporlarından daha gerçek olan anıştırmalar ve metaforlar aracılığıyla cinayetin arkasında yatan gerçeği çözmek durumundadır.
Antikacı, yozlaşma ve şiddet yüzünden harap olmuş huzursuz bir Güney Amerika şehrinde geçen tutkuyla sarmalanmış bir cinnet öyküsünü anlatıyor.
Perulu yazar Gustavo Faveron Patriau’nun gizemli ve efsanevi yaratısına derinlemesine dalınca, elinizden bırakamayacaksınız…
“Müthiş bir neo-gotik hikaye… Okuma deneyiminizi değiştirecek türden bir metin.”
- Dennis Haritou, Three Guys One Book
“Borges’in büyülü gerçekçiliğini, Calvino’nun Görünmez Kentler’ini anımsatan yanları var; aynı zamanda çok daha gizemli, gotik, dehşetli bir şeyler de var.”
- Daniel Alarcon, Geceleri Daireler Çizerek Yürürüz’ün Yazarı
“Yazarla birlikte çalışarak romanı okuyanlar ve onunla birlikte hayal kurup böylesine yoğun ve zengin bir metnin inceliklerinin keyfini sürebilecek olanlar, Antikacı’yı asla unutmayacaklardır.”
- Mario Vargas Llosa, Nobel Edebiyat Ödüllü Yazar