Evlat olmak, anne ve babanın yanlışlarının cezasını çekmek ve bu cezaların hükmüne boyun eğmek olmamalıydı. Neyin bedelini ödediğini bilmeden, karanlıklarda yaşamak zorunda bırakılmamalıydı hiç kimse.
Asya, babasının yanlışının cezasını ailesinden koparılıp, hiç tanımadığı bir adamla yaşamaya zorlanarak ödeyecekti. Sonradan bunun ceza mı ödül mü olduğunu da düşünmeden edemeyecekti. Boran'ın işi daha zordu. O, hem hayatına zorla dâhil edilen bu kıza alışmaya çalışacak hem de ona alışmaktan köşe bucak kaçacaktı. Üstelik yaşamaya çalıştığı karanlığın içinde neyin yalan neyin doğru olduğunu da bilmiyordu.
Onları zor bir aşk bekliyordu. Bu aşk, yalan hayatları doğruya, karanlığı aydınlığa çevirebilmeleri için bir çıkış sunacaktı onlara. Şimdi yapmaları gereken tek şey; o çıkışı kaçırmamaktı.