Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Osmanlı topraklarına yönelik işgaller başlar. Başta İngilizler olmak üzere, farklı ülkeler hesabına çalışan Rum, Ermeni ve diğer etnik gruplardan oluşan çeteler, bölgede bölücü faaliyetlere girişirler. Bunun üzerine, Osmanlı ordusundan terhis edilen askerler, vatansever siviller ve çetelerin faaliyetlerinden usanmış olan Anadolu’nun cefakâr halkı, bölücü çetelerle mücadele etmek için bir araya gelir. Millî Mücadele kuvvetlerinin; İstanbul-Anadolu bağlantısının açık tutulmasını sağlamak suretiyle İstanbul’dan kaçırılan silah, cephane ve harp malzemelerini Anadolu’ya aktarmak ve Anadolu’ya geçecek olan mebus, subay, idari amir vb. kişilerin salimen Anadolu’ya ulaşmalarını sağlamak gibi önemli görevleri vardır. Elinizdeki bu kitap, mütevazı bir vatanperverin, Millî Mücadele’den 35 yıl sonra, vatanına ikinci bir hizmet olarak kaleme aldığı hatıralarıdır. İşgal öncesinde İstanbul’da fındık ticaretiyle uğraşan İlyas Sami Kalkavanoğlu, vatanı uğruna her şeyi bırakıp Millî Mücadele’ye katılmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrasında, kendisine hizmetlerinden dolayı Milis Yüzbaşılık rütbesi layık görülmüştür. Üst düzey yöneticilerden makam, mal, mülk teklif edildiğinde ise "biz bunları vatan için yaptık" diyerek reddetmiştir. İlk baskısı 1957’de yayımlanan buy hatırat, Kurtuluş Savaşı üzerine yapılan birçok araştırmada kaynak gösterilmiştir.