David Lyon’un eseri; kapsamı, dengesi ve berraklığıyla en içten saygımızı ve takdirimizi hak ediyor. Şayet gözetim üzerine tek bir metin okumak zorunda bırakılsaydık, tereddütsüz bu kitabı seçerdim. -Ursula M. Franklin, Toronto Üniversitesi- Yeni yeni filizlenen gözetim çalışmaları alanına anlaşılır bir dille yazılmış, kapsamlı ve dengeli bir giriş. Verilen kesin (ve fazlasıyla sağlam) yanıtlar oldukça etkileyici. Öte yandan bu kitap doğru sosyal bilimsel ve ahlâki soruları sormak gibi faydalı bir işe de girişmiş. -Gary T. Marx, MIT- Bu alanda çalışan her öğrenciye tavsiye edeceğim kadar kusursuz bir kitap. Anlaşılır, derinlikli ve iyi yapılandırılmış. Gözetim toplumu terminolojisinin ötesine geçerek gözetimi kavramsallaştırmanın yeni yollarını gösteriyor. Data, istismar ve saygınlıkla alakalı son bölüm insan haklarını dert eden her dünya yurttaşı için özellikle önem arz ediyor. -Didier Bigo, Sciences Po Paris- Gözetim çalışmaları bugün her zamankinden daha önemlidir. Gözetim çalışmaları alanının hızlı gelişimi, bir yandan "terörle savaş" çağında insan hakları ve mahremiyeti konularının ne kadar önem kazandığını gösterirken bir yandan da Bentham’dan Foucault’ya ve diğerlerine kadar izleme ve tasnif gücü üzerine sürdürülen klasik sosyal bilimler tartışmalarını da öne çıkarıyor. Bu çalışmada gözetim çalışmalarının öncü isimlerinden David Lyon, gözetim konusuyla alakalı en erişilebilir ve güncel bilgileri aktarmak amacıyla klasik tartışmaları ve çağdaş örnekleri kaynaştırıyor. Kitap; kapalı devre televizyon, radyo frekansı aracılığıyla teşhis ve biyometri alanındaki teknik gelişmeler üzerinden doğrudan yerel gözetim konusundan gözetim sistemlerini uluslararası çapta bütünleştiren küresel yaklaşımlara kadar tüm gözetim çalışmalarını enine boyuna inceliyor. Gözetim kavramı, "koruma"dan "denetleme"ye dek birden fazla anlamıyla ele alınıyor ve gözetlenenin "görünürlüğü" en az araştırma, tasnif ve yargılama güçleri kadar ciddiye alınıyor. Kitap, uluslararası örneklere ve birkaç disiplinin bakış açısına eğiliyor. Sosyologlar, siyaset bilimcileri ve coğrafyacılar kendi eserlerindeki belli başlı konuları burada bulabilirler. Medya, kültür, örgüt, teknoloji ve siyaset çalışmalarıyla ilgilenenler için de aynı şey geçerlidir. Bu da bir yandan hâlihazırdaki çeşitli düşünce ve eleştiri çizgilerinin ele alınmasının yanı sıra kitabın kendine özgü katkısını sunduğunu ve hem gözetim eğilimlerini hem de onları açıklayan teorileri değerlendirmeye yarayacak araçlar önerdiğini göstermektedir.